Blog

İşitme kaybı nedir?

Etrafınızdakiler bağırarak konuştuğunuzu mu söylüyor ya da yan odada ağlayan bebeğinizin sesini duymadığınızı mı fark ettiniz? Böyle bir durum söz konusuysa, işitme kaybınız olabilir.

İşitme kaybı, sesin iletiminde görev alan dış, orta ve iç kulağın herhangi bir yerinde veya daha üst işitme yollarında meydana gelen bir patoloji sonrası duyma hassasiyetinde azalma, etraftaki sesleri duymakta güçlük çekme olarak tanımlanabilmektedir.

İşitme kaybı olan bireyler kendilerindeki bu problemin farkına varmakta güçlük çekebilir, bu yüzden çoğu zaman işitme kaybımız etraftaki insanların dikkatini çeker. Duymamaya veya eskisinden daha az duymaya başladığımız zaman karşımızdaki kişinin konuşmasını tekrar ettirir ya da kendi sesimizi de az duyduğumuz için yüksek sesle konuşur ama bunun farkına varmayız. Duymamak işitme kaybının derecesine göre bireylerde sosyal ve bilişsel problemlere sebebiyet verebilmektedir. Birey kaç yaşında olursa olsun, işitme kaybı sosyal aktivitelerde kısıtlanma, yalnızlık ya da iletişim bozukluklarına yol açarak bireyin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Anlaşılmadığımızı düşündüğümüz ya da karşıdakini anlamakta güçlük çektiğimiz zaman iletişim kuramayız. İletişim insan ilişkilerinin temelini oluşturur. Böyle bir durumda işitme kaybı olan birey kendini geri planda tutar ve toplumdan soyutlar.

İşitme kaybı her yaşta karşımıza çıkabilmektedir ve gelişen teknolojiyle birlikte bu durum bir engel olarak görülmemektedir. İşitme cihazları ve işitsel implantlar (koklear implant, beyinsapı implant, orta kulak implantı, vb.), gelmiş olduğu teknolojik boyut sayesinde, işitme kaybı olan bireylere de normal işiten bireyin sahip olduğu işitme konforunu sunmaktadır.

İşitme kaybının nedenleri nelerdir?

İşitme kayıpları doğuştan veya sonradan meydana gelebilmektedir. Doğuştan meydana gelen işitme kayıpları:

  • Doğum öncesi (prenatal) dönemde yani annenin hamileliği sırasında radyasyona maruz kalması, genetik, akraba evliliği, vb. sebepler;
  • Doğum sırasında (perinatal) dönemde bebeğin düşük doğum ağırlıklı olması, anne bebek arası kan uyuşmazlığı olması, doğum sırasında oksijen yetersizliği, vb. sebepler;
  • Mikrotia / anotia yani kulak kepçesinin kısmi veya tamamının olmaması, dış kulak yolu atrezisi / stenozi dış kulak kanalının darlığı;
  • Doğum sonrası (postnatal) dönemde ve konuşma gelişimi olduktan sonraki dönemde bebeğin geçirdiği hastalıklar ya da yüksek sese maruz kalması, orta kulak iltihapları, meniere hastalığı, otoskleroz, kulak zarı perforasyonları, kolesteatom, vb. gibi pek çok sebepler sayılabilmektedir.

Doğum sonrası meydana gelen işitme kayıplarının büyük çoğunluğu günümüzdeki ses kirliliğinden kaynaklanmaktadır. İnsan kulağı 85 desibel sese 8 saatten fazla maruz kaldığı zaman gürültüye bağlı geçici veya kalıcı işitme kayıpları meydana gelebilmektedir. Yaşımız ilerledikçe vücudumuzdaki tüm organlarda problem olduğu gibi kulağımızda da sorunlar yaşanabilmektedir. Yaşla birlikte, iç kulağımızda tüy hücre harabiyeti meydana gelerek prespiakuzi dediğimiz yaşa bağlı genellikle bilateral (iki kulakta) sensorinöral tipte yüksek frekansları tutan işitme kaybı görülmektedir. Aynı zamanda, yaşla birlikte ortaya çıkan işitme şikâyeti konuşmayı duyma fakat anlayamama şeklindedir. İşitme cihazı yalnızca sesleri artırmakla kalmayıp algı düzeyinizi korumanızı sağlayacaktır. Kulak Burun Boğaz muayenesinden sonra tek veya iki kulakta işitme kaybınıza göre doktorunuzun uygun gördüğü durumda işitme cihazları veya işitsel implantlar (koklear implant, beyinsapı implant, kemiğe monte işitme cihazları) uygulanabilmektedir. İşitme cihazı uygulamasını işitme cihazı uzmanınız işitme kaybınıza ve kaybınızın derecesine göre sizin de isteklerinizi dikkate alarak yapacaktır.

İşitme kaybının belirtileri nelerdir?

Tıpkı etrafımızdaki sesler gibi kulaklarımız her zaman açık. Çalan cep telefonları, sohbet eden insanlar, havlayan köpekler, trafik gürültüsü, cıvıl cıvıl kuşlar.

Beynimiz farklı sesleri tanımlamamıza ve yorumlamamıza ve duymak istediklerimize odaklanmamıza izin verir. Sevilen birinin sesini anında tanıyabilir veya arka plan seslerini tanımadan sessizce bir kitabı okuyabiliriz.

Ancak sistem bazen, bu şekilde çalışmaz. Bazen, beynimiz bir sesi tanımlayamaz!

Duyamayacağınız seslerin farkında mısınız?

Durun, nefes alın ve dinleyin

Kulaklarımız, tıpkı çevremizdeki sesler gibi daima açık durumdadır. Cep telefonunun çalması, insanların sohbeti, köpeğin havlaması, trafik uğultusu, kuşların cıvıltısı... Etrafta birçok şey oluyor ancak bu seslerin hangilerini ayırt edebiliyorsunuz? Biraz zaman ayırıp çevrenizdeki dünyayı dinlemek önemlidir.

Beynimiz farklı sesleri ayırt ederek ve yorumlayarak işitmek istediğimize odaklanmamızı sağlar. Sevdiğimiz birinin sesini anında tanıyabilir veya arkadaki sesleri duymadan sessiz bir şekilde kitap okumanıza olanak tanır. Bu nedenle sesin daima açık olmasına karşın, hangi seslerin açılıp kapanacağına karar veren beynimizdir!

Zaman zaman işler bu şekilde yürümez. Bazen beynimiz kulağımızın duymaması nedeniyle bir sesi ayırt edemez! İşitmediğiniz seslerin farkında mısınız?

İşitme kaybı, birisinin alçak sesleri duymakta zorlandığı anlamına gelmez. Aksine, özellikle yaşa bağlı işitme kaybında, yüksek perdeli sesleri duyma yeteneğinin ilk önce etkilenmesi daha yaygındır. Örneğin, birisinin bu kadar iyi duyamayabileceği sesler, kuşların cıvıltıları ve kadın veya çocukların sesleridir. İşitme kaybı, konuşmadaki belirli ünsüzleri duyma yeteneğini de azaltır, bu da işitme kaybı olan kişinin konuşmaları takip etmesini zorlaştırabilir. İşitme kaybının nedenine ve türüne bağlı olarak, orta veya düşük frekansları veya tüm frekanslarda eşit olarak işitme güçlüğü yaşamak da mümkündür. İşitme kaybının bir başka işareti de Tinnitus olabilir.

Aşağıdaki sorular, işitme kaybı belirtileri gösterip göstermediğinizi anlamanıza yardımcı olacaktır:

  • Televizyondaki sesi açmanız gerekiyor mu?
  • Başkalarının ne söylediğini duyuyor ancak anlıyor musunuz?
  • Kalabalık yerlerdeki konuşmaları takip etmekte zorlanıyor musunuz?
  • İnsanlardan sık sık cümleleri tekrarlamasını veya daha yüksek sesle konuşmalarını ister misiniz?
  • Sosyal etkinliklere katıldıktan sonra kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
  • Aktif olarak sosyal olaylardan kaçınmaya çalışıyor musunuz?
  • Kulaklarınızda sürekli zil, ıslık veya vızıltı var mı?

Yukarıdaki sorulardan bir veya daha fazlasına evet yanıtı verdiyseniz, işitme yeteneğinizin bir işitme uzmanı tarafından değerlendirilmesini öneririz.

Bölgenizde sertifikalı bir işitme uzmanı veya klinik bulabilirsiniz.

İşitme yeteneğinizin hemen bir derecesini almak için çevrimiçi işitme testimizi de deneyebilirsiniz.

İşitme kaybınızın olup olmadığını nasıl anlarsınız? Bu soruları kendinize sorun... Ve dürüstçe yanıt verin!

  • Televizyon izlerken ses düzeyini yükseltmeniz gerekiyor mu?
  • Çevrenizdeki insanları duyuyorsunuz ancak söylediklerini anlamıyor musunuz?
  • Yoğun alanlarda sohbetleri izlemekte zorluk yaşıyor musunuz?
  • İnsanlardan cümlelerini tekrarlamalarını sıklıkla istiyor musunuz?
İşitme nedir? Nasıl duyarız?

İnsan kulağı, karmaşık ve hassas yapıdadır. İşitme kaybını anlamak için, normal olarak çalışan bir kulağın nasıl çalıştığını bilmek önemlidir. Kulak, dış kulak, orta kulak ve iç kulak şeklinde 3 bölüme ayrılır.

  • Dış kulak: Dış kulağın işlevi, ses titreşimlerini toplamak ve bunları kulak kanalından kulak zarına doğru iletmektir. Dış kulağın, dıştaki üçte ikisi kıkırdak ile kaplanmıştır, seruminöz denilen kıllar ve bezler vardır. Seruminöz, yabancı maddelerin kanala girmesini önler ve yeni seruminöz üretilirken eskisi atılır.
  • Kulak zarı: Dış kulak kanalının orta kulağa açıldığı sınırda bulunmaktadır. Görevi; kulak kepçesinden geçen ses dalgalarını alır ve bunları titreşimlere çevirir. Kulak zarının delinmesi veya çeşitli şekillerde zedelenmesi işitmede önemli sorunlara neden olabilir.
  • Orta kulak: Orta kulağın içinde birbiriyle arka arkaya eklenmiş üç kemik bulunur. Bunlara işitme kemikçikleri denir. Bu kemikler içten dışa doğru sırasıyla çekiç , örs ve üzengi şeklinde sıralanır. Görevi; ses dalgalarını merkezi sinir sisteminin algılayabileceği sinirsel uyarılara çevirmektir. Orta kulağın önemli bir bileşeni östaki tüpüdür. Fonksiyonu, hava basıncını kontrol etmek ve orta kulağın oksijen kaynağını sağlamaktır.
  • İç kulak: Hem işitme hem de denge için yapılar içerir. Ses dalgaları iç kulağa ulaştığında, kokleaya girerler. Kokleanın içindeki sıvı, yaklaşık 25.000 "saç hücrelerini" uyarır. Bu saç hücreleri hareket ettikçe, işitme siniri boyunca elektrik sinir impulslarını beyine gönderirler. Beyin, bu sinyalleri işitme olarak yorumlar.
Çocuklarda işitme kaybı olur mu? Çocuklarda işitme kaybı nasıl anlaşılır?

Çocuklarda işitme kaybı olur mu?

İnsan kulağının oluşumu anne karnında başlamaktadır. Anne karnında bu oluşum esnasın kendini tamamlama söz konusu olmadığında veya genetik faktörlü bir hastalık söz konusu olduğunda, Otizm, Down Sendromu ve benzeri hastalıklarda çocuk dünyaya işitme kayıplı olarak gelebilmektedir. İşitme Kayıpları doğuştan olabileceği gibi doğum sonrası da ortaya çıkabilmektedir. Doğuştan olan işitme kayıpları ülkemizde yapılan ulusal yenidoğan taramaları sayesinde doğar doğmaz tanımlanabilmektedir. Bunun amacı işitme kaybı erkenden tanılanarak tedavi edilsin ve çocuk yaşıtlarından, akranlarından geri kalmasın.

Çocuklarda görülen işitme kayıplarının en çok etkilediği dil ve gelişim kısmıdır. Dil edinimi ilk 5 yaşa kadar gerçekleşmektedir. Eğer çocuğunuzda herhangi bir işitme kaybı söz konusuysa ve bunun farkında değilseniz, çocuğunuz yaşıtlarına benzer dil ve konuşma gelişimine sahip olmayabilmektedir. Okul başarısı etkilenebilir, ilgisizmiş, dikkatsizmiş gibi anlaşılabilir.

Çocuğunuzdaki işitme kaybını nasıl fark edersiniz?

Normal işiten bebekler tüm çevre seslerine tepki verirler. İşitme kaybı ile dünyaya gelen veya daha sonrasında işitme kaybına maruz kalan bebeklerde elini kulağına götürme davranışları, kulakta akıntı, akşam yatırmayacak şiddette kulak ağrıları işitme kaybının habercisi olabilir. Vakit kaybetmeden kulak burun boğaz doktoruna giderek gerekli testleri yaptırmanızda fayda vardır.

Çocuklarda görülen işitme kayıpları ise, sonrasında geçirilen, yüksek sese maruz kalma gibi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. 3-5 yaş dediğimiz yaş kritik önem taşımaktadır. Bu dönemde dil edinimi söz konusu olduğu için çocukta bir işitme kaybı meydana geldiğinde dil ediniminde de sıkıntılar yaşanmaktadır. Çocuğun okul başarısında etkilenmeler, kendisini yaşıtlarından uzak tutma, seslenildiğinde ilgisizmiş gibi gözükme söz konusu olabilmektedir. Bu durumlarda çocuklarda dikkat eksikliğinden ziyade işitme kaybı aklımıza gelmelidir. Hiç vakit kaybetmeden kulak burun boğaz doktoruna giderek çocuğunuzun işitme testini yaptırmanızda fayda vardır.

Çocuklarda işitme kaybı nasıl tedavi edilir?

İşitme cihazı çevreden gelen sesleri kulak kepçesi gibi toplar ve yükselterek işitme sistemine gönderir. İşitme kaybı olan bebek ve çocuklarda ilk tercih edilecek medikal tedavi yöntemi işitme cihazıdır. Çocuğun dil gelişiminin yaşıtları gibi olması için beyne yeterli konuşma girdisinin olması gerekir. İşitme kaybı olan bir bebek işitme kaybının derecesine bağlı olarak işitme aralığındaki bazı sesleri veya pek çok harfleri içeren aralığı duyamayacaktır. Bu sebeple dil gelişimi de kusurlu veya hiç olmayacaktır. Normal işiten bir çocukta bile yeterli kelime girdisi olmazsa dil öğrenimini bekleyemeyiz. Yani burada dikkat edilmesi gereken bebeklerin veya çocukların dil gelişiminin etkilenmemesi için işitme kaybı teşhis edildikten sonra uygun işitme cihazı seçilmelidir. Bebeğin veya çocuğun işitme kaybı çok ileri derece ve işitme cihazından yeterince fayda görülmeyecek kadar fazla olduğu durumlarda işitsel implant yapılmalıdır. Ancak işitsel implant kriterlerine uygun olan çocuğun en az 1 yıl işitme cihazı kullanıyor olması ve işitme cihazından fayda görmediğinin kanıtlanması gerekmektedir.

0-18 yaş çocuklarda tek kulakta veya iki kulakta işitme cihazı kullanımı

İşitme kaybının davranım odyometresi veya saf ses odyometre ile belirlendiği durumlarda 500,1000,2000 ve 4000 Hz de ortalamasının ilgili kulakta 26 dB ve daha kötü olduğu durumlarda işitme cihazı kullanması gerekmektedir. İşitme kaybının tonal ABR ile belirlendiği durumda tek veya iki kulakta 30 dB nHL ve üzeri olduğunda işitme cihazı kullanması gerekmektedir.

Bebek ve çocuklarda işitme cihazı SGK ödemesi

  • 0-4 yaş çocuklarda veli çalışıyorsa 1.080 TL, veli emekliyse 1.2125 TL
  • 5-12 yaş çocuklarda veli çalışıyorsa 960 TL, veli emekliyse 1.080 TL
  • 13-18 yaş çocuklarda veli çalışıyorsa 900 TL, veli emekliyse 1.012 TL

İşitsel implant

Bebek veya çocuklarda menenjit gibi bir durum söz konusuysa işitme cihazı kullanımını beklemeden işitsel implant yapılmaktadır. Menejit gibi özel bir durum söz konusu değilse implant öncesi bebeğin muhakkak işitme cihazı kullanması gerekmektedir. Çocuklara işitsel implant yapılmadan önce sut krıterlerine uygunluğuna bakılır.

Koklear implant yapılabilmesi için, bebeğinizin 1-4 yaş arasında olup iki kulakta da ileri-çok ileri derece sensörinöral işitme kaybı olması ve en az 3 ay iki kulakta da işitme cihazı kullanıp fayda görmediğinin sağlık raporunda belirtilmesi gerekir.

Menenjit sonrası oluşan işitme kaybında, işitsel nöropati tanısı alan çocuklarda 6 ay işitme cihazı kullandıktan sonra koklear impantın devlet tarafından bedeli karşılanmaktadır. 1 yaşın altındaki bebeklerde koklear implant yapılması durumunda ücreti devlet tarafından karşılanmamaktadır.

Koklear implantın odyolojik kriterleri

  • 2 yaş ve daha büyük çocuklarda iki kulakta da 500, 1000, 2000 ve 4000 Hz'lerde işitme kaybının ortalama 80 dB'den daha kötü veya bir kulakta 70 dB'den diğer kulakta 90 dB'den daha kötü olduğu ve konuşmayı ayırt etme skorunun %30'un altında olması gerekmektedir.
  • 2 yaş ve daha küçük çocuklarda, iki kulakta 90 dB HL'den daha fazla sensörinöral işitme kaybının olması gerekir.
  • Koklear implant iç kulakta problem olduğu zamanlarda tercih edilir. Dış ve orta kulak atlanarak iç kulağa yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla iç kulağın fonksiyonunu yeniden kazanması amaçlanır.

Kemiğe monte işitme cihazı

5 yaş ve daha büyük çocuklarda iki kulakta da işitme cihazı kullanıp işitme cihazından fayda görmediğini sağlık raporunda belirtilmesi gerekir. Kemik yolu eşiklerinin 60 dB'i aşmayan, iletim veya mikst tip işitme kaybı olan ve konuşmayı ayırt etme skoru %60 ve üzeri olan hastalara yapılmaktadır.

Bilateral aural atrezi

Tek taraflı aural atrezi olup diğer kulakta 18 yaşından küçükler için 30 dB ve üzeri, erişkin hastalarda 40 dB ve üzerinde kalıcı işitme kaybı, tedaviye dirençli kronik eksternal otit olduğu durumlarda bedeli devlet tarafından karşılanmaktadır.

Özel eğitim ve rehabilitasyon

Bebeğinizin işitme kaybı tanılandıktan sonra tedavi yolları işitme cihazıyla başlayan, işitsel implantla devam eden ve son olarak özel eğitim desteğiyle tamamlanacak fedakârlık gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte çocuğunuzun yaşıtları gibi dil edinebilmesi için tüm basamaklar birbirine bağlıdır. İşitme cihazı kullanmaya başlayan bebeğinizle sürekli konuşun, jest ve mimiklerinizi aktif olarak kullanın işitme cihazını kullandığı süreçte sık sık sese maruz kalmasını sağlayın ve işitme cihazı kullanırken eğitimin bir parçası olan özel eğitim ve rehabilitasyon desteğine önem veriniz.

İşaret dili

İşitme cihazı veya işitsel implantlar için geç kalınmış insanlarda iletişim kurmayı sağlayan bir çeşit kendini ifade etme yöntemidir.

İşitme cihazı nedir?

İşitme cihazı kulağın içine veya kulağın arkasına takılarak işitmesi azalmış kişilerin duymasını arttırmaya ve işitme kaybına bağlı olarak ortaya çıkan algı problemini ortadan kaldırmaya yönelik kullanılan medikal tedavi aracıdır.

İşitme cihazları kişinin yaşı, işitme kaybının tipi, işitme kaybının derecesi dikkate alınarak bireye özel tasarlanmaktadır. İleri teknoloji işitme cihazları gürültülü ortamlarda gürültü seslerini baskılayıp sadece konuşma sesini artırma özelliği sayesinde konuşmanın anlaşılırlığını arttırır ve iç kulaktaki tüy hücrelerinin hasar görmesini engeller. Hastanın işitme kaybı alçak frekanslardaysa, özellikle, pes tonlarda kazanç artırma ya da yüksek frekanslardaysa tiz seslerin kazancını artırma gibi özellikleri sayesinde işitme sağlığını koruyup sağlıklı işitme konforu sunmaktadır.

İşitme cihazları genel olarak ses dalgalarını elektrik sinyaline dönüştüren mikrofon, mikrofonun topladığı sesleri yükselten amplifikatör ve elektrik sinyali akustik ses dalgalarına dönüştürüp kulağa ileten hoparlör olmak üzere 3 kısımdan oluşmaktadır.

İşitme cihazının faydaları nelerdir?
  • İşitme cihazı kullanmak var olan işitme kaybınızı hapsederek ilerlemesini durdurur.
  • İşitme kaybının sebep olduğu sosyal problemlerden kurtulmanızı sağlar.
  • Hayat kalitenizi etkileyen ve depresyon gibi majör etkilere neden olan kulak çınlamanızı baskılamanızı sağlar.
  • İç kulakta yer alan tüy hücreleri yaşa, gürültüye maruz kalmaya ve genetik faktörlere v.b bağlı olarak hasar görebilmektedir. Hasar görmüş tüy hücreleri işitme kaybına sebep olmaktadır. İşitme kaybı zamanla algı problemine yol açmaktadır. Kalan tüy hücrelerinin uyarılması için iç kulağa giden seslerin şiddetinin yüksek olması gerekmektedir. İşitme cihazı kullanarak ses enerjisi artırılarak tüy hücrelerinin uyarılması sağlanır. Bu sayede işitme ve algılama problemlerinin önüne geçilmiş olunur.
  • Bebek ve çocuklarda dil öğrenimi için gerekli olan işitsel girdiyi sağlar.
İşitme cihazı alırken nelere dikkat edilmesi gerekir?

İşitme cihazı denemeleri genellikle sessiz odalarda yapılmaktadır. Ancak günlük hayatınızda çok fazla çevresel gürültüye maruziyet söz konusudur. Bu yüzden denemeleri hem sessiz odada hem de dışarıya çıkarak yaptırınız. Uygulamayı yapan kişi işitme cihazınızdan verim almanız için çok önemlidir. Uzman kişi tarafından yapılmasına dikkat edin.

  • Alacağınız işitme cihazının kullanımıyla ilgili eğitim alınız.
  • İşitme cihazını aldığınız firmanın kurumsal olmasını önemseyiniz.
  • İşitme cihazınızın işitme kaybınıza uygunluğunu araştırınız.
  • İşitme cihazı aldıktan sonra rutin kontroller düzenlenip düzenlenmediğini sorunuz.
  • Bebekler 4. Aylarından itibaren her şeyi ağızlarına götürmek ister, işitme cihazının suya dayanıklı olmasına özen gösteriniz.

Pil kapağı kilidi kullanmak olası pil yutma tehlikesine karşı sizi ve bebeğinizi koruyacaktır. Bebek ve çocuklarda ergenlik dönemine kadar kulak içi işitme cihazı kullanımından kaçınmalısınız. Çocuğun tüm sesleri aktif olarak duyabilmesi için kulak arkası ve kulak kalıbı ile kullanacağı işitme cihaz seçimine özen gösteriniz.